Tüm dünyada en sık kalıcı görme kaybına neden olan ve halk arasında Göz Tansiyonu ya da Karasu olarak da bilinen Glokom, kırk yaşın üzerindeki her 40 kişiden 1'inde görülür ve hastalığın ortaya çıktığı 10 kişiden 1'inde total körlüğe neden olabilir. Bu yıl Dünya Glokom Haftası, Dünya Glokom Birliği ve Dünya Glokom Hastaları Birliği tarafından tarihi 10 - 16 Mart olarak belirlenmiştir.
Glokom, göz içindeki sıvı basıncının çoğunlukla yükselmesi nedeniyle göz sinirinin zarar görmesidir. Her yaş grubunda görülse de 40 yaş üzerindeki kişilerde risk artmaktadır.
Gözün işlevlerini yapılabilmesi ve normal sertliğini koruyabilmesi için özel bir sıvı salgılanır. Normal bir gözde göz sıvısı devamlı olarak üretilir ve dengeli bir şekilde emilerek boşaltılır. Bu dinamizm bozulduğu zaman glokom gelişir. Göz içi sıvısının üretiminde artış veya dışa akımında azalma varsa “açık açılı glokom”; dışa akım yollarında tıkanıklık varsa “kapalı açılı glokom”a sebep olur. Nadir olarak basınç normalken de glokom olabileceği gibi doğuştan, göz yaralanması, göz tümörleri veya uzun süre kortizon kullanımına bağlı olarak da gelişebilir.
Glokomda; Sabahları artan baş ağrısı, gözde kızarıklık, ağrı, görmede bulanıklık, ışıkların etrafında halkalar görme, mide bulantısı, kusma gibi belirtileri baş gösterebilir. Fakat çoğunlukla hiçbir belirti vermez.
Tanı ayrıntılı bir muayene ve göz tansiyonunun ölçülmesi, santral kornea kalınlığı ölçümü, bilgisayarlı görme alanı testi, optic sinir başı tomografisi gibi yapılacak testlerden sonra konulabilir. Risk altındaki kişiler yılda bir kez göz muayenesinden geçmelidir.
Tedavinin temel prensibi hastanın görmesini koruyabilmektir. Glokom tedavisi göz içi basıncını düşürerek görme sinirindeki hasarı önlemeye yöneliktir. Glokomun tedavi yöntemleri, hastalığın nedenine ve derecesine göre farklılık gösterir. İlaç tedavisi, ilk tercih edilen yöntemdir. Diğer tedavi çeşitlerini lazer ve cerrahi yöntemlerden oluşturmaktadır.
Glokom körlükle sonlanabilecek ilerleyici ve sinsi bir hastalık olduğundan tedavi ve doktor kontrolünü aksatmamak büyük önem taşımaktadır.